24 Aralık 2024 Salı

Pamuk Kraliçesi, Organik Tarım Başarısı-Yılmaz Parlar


  Pamuk Kraliçesi, Organik Tarım Başarısı

Türkiye'nin Pamuk Kraliçesi, Organik Tarımda Dünya Liderliği İçin Kolları Sıvadı

Türkiye’nin organik pamuk üretiminde öncü firmalarımızdan biri olan AYTİM Şirketler Grubu, organik pamuk sektöründe devrim yaratacak çözümler ve vizyonuyla dikkat çekmeye devam ediyor.



Yönetim Kurulu Başkanlığını "Pamuk Kraliçesi" unvanıyla tanınan Sevda Aydın’ın üstlendiği AYTİM Şirketler Grubu, 23 Aralık 2024 Pazartesi günü kendi yerleşkesinde düzenlediği zirvede, "Çiftçiden Mağazaya" sloganıyla sektörel sorunları ve çözümleri masaya yatırdı.

Zirve, Türkiye’yi organik pamuk üretiminde dünya lideri yapma misyonuyla büyük ses getirdi.

Sevda Aydın, zirvede yaptığı konuşmada, organik pamuk üretiminin yalnızca çevresel faydaları değil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği açısından da önemine vurgu yaptı.

Atatürk’ün tarıma verdiği değeri hatırlatarak, çiftçilerden nihai tüketiciye kadar uzanan üretim zincirinin her halkasında izlenebilirliği ve kaliteyi artırmayı hedeflediklerini belirtti.

Aydın, “Türkiye'nin organik tarım potansiyeli dünya standartlarının çok üzerinde ve biz bu mirası hak ettiği yere taşıyacağız” dedi.

Organik pamuk sektörünün lider isimlerini bir araya getiren çalıştayda, 2024 yılının kapsamlı bir değerlendirmesi yapılırken, üretim süreçlerinden izlenebilirlik kriterlerine, kalite standartlarından mali analizlere kadar tüm detaylar ele alındı. AYTİM Şirketler Grubu’nun dünya pazarında Türkiye'yi marka haline getirme vizyonu, uzmanlar tarafından sunulan yenilikçi çözümlerle desteklenerek bir kez daha tescillendi.

Bize Göre ;

Yerli Pamuk Kalitesindeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Türkiye, dünyada pamuk üretiminde önemli bir yere sahip olmasına rağmen, yerli pamuk kalitesi ve tercih edilme oranı sanayiciler arasında tartışma konusu olmaktadır. Kaliteye yönelik sorunlar, üretimden hasat sonrasına kadar olan süreçte yapılan hatalar ve sistematik eksikliklerden kaynaklanmaktadır.

Yerli Pamuk Neden Tercih Edilmiyor?

Sanayicilere göre, yerli pamuk kalitesinde belirgin bir sorun bulunmamasına rağmen, hasat ve sonrasındaki süreçte yaşanan sıkıntılar, üreticilerin uluslararası pamuklara yönelmesine neden oluyor. Özellikle lif uzunluğu, mukavemet ve mikroner gibi parametrelerin kalite üzerindeki etkisi büyük. Bu parametrelerin bir kısmı genetik çeşitlere, bir kısmı ise çevresel koşullara bağlı olarak değişiklik gösteriyor.

Sanayiciler, örme kumaş gibi hassas üretimlerde, yerli pamuğun yerine Amerikan pamuğunu tercih ediyor. Bunun nedeni, Amerikan pamuğunun beyaz boyamada sorun çıkarmaması ve aynı standartlarda üretilebilmesi. Yerli pamuk ise çırçır sürecinden kaynaklanan bitki parçaları, çekirdek kırıkları ve rutubet gibi problemlerle karşılaşıyor.

Pamuk Üretimindeki Temel Sorunlar

Düşük Kalite ve Standartsızlık: Çeşit ve çevresel koşullar kadar, hatalı uygulamalar kaliteyi olumsuz etkiliyor.

Kooperatifleşme Eksikliği: Üreticilerin birleşerek daha büyük ölçekli ve etkili üretim yapmalarını sağlayacak sistemlerin eksikliği hissediliyor.

Yetersiz Eğitim ve Bilgilendirme: Üreticiler, doğru sulama, ilaçlama ve hasat yöntemleri konusunda yeterince bilgi sahibi değil.

Çırçır Sürecindeki Problemler: Çırçır işleminde yapılan hatalar, pamuğun uluslararası piyasalarda değer kaybetmesine yol açıyor.

Destek ve Teşvik Yetersizliği: Çiftçilere verilen desteklerin artırılması ve teşviklerin daha etkin hale getirilmesi gerekiyor.

Çözüm Önerileri ve Yol Haritası

Türkiye’nin pamukta marka haline gelebilmesi için, üretim sürecinden depolama ve pazarlamaya kadar her aşamada sistematik bir yaklaşım benimsenmelidir:

Standartların Belirlenmesi: Kaliteyi artıracak standartlar oluşturulmalı ve çiftçiler bu standartlara uygun üretim yapmaları için teşvik edilmelidir.

Modern Çırçır Teknolojisi: Çırçır sürecindeki hataları minimize edecek teknolojiler kullanılmalıdır.

Kooperatifleşme ve Eğitim: Üreticiler kooperatifler aracılığıyla desteklenmeli, bilgilendirme faaliyetleri artırılmalıdır.

Markalaşma ve Sürdürülebilirlik: Türkiye’nin pamuğunu dünyada bir marka haline getirecek projeler geliştirilmelidir.

Pamuk, Türkiye’nin Stratejik Ürünü

Pamuk, Türkiye’nin sürdürülebilir tarım ve sanayi hedefleri doğrultusunda stratejik bir ürün olarak kabul edilmeli ve bu alandaki potansiyel en iyi şekilde değerlendirilmelidir. Amerikan ve Yunan pamuğu örnek alınarak, uluslararası pazarlarda rekabet gücümüz artırılabilir. Bu hedef doğrultusunda, doğru politikalar ve yatırımlarla, Türkiye’nin pamuk sektöründe lider bir ülke olması mümkündür.

Bu kapsamda, "iyi pamuk" anlayışının geliştirilmesi ve GDO’suz, çevre dostu üretimin teşvik edilmesiyle Türkiye, dünya pazarlarında güçlü bir oyuncu haline gelebilir.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Aralık 2024 Pazartesi

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Toplantısı-Yılmaz Parlar


 

2025’in Gökyüzü Rehberi ve Önemli Uyarılar

Başkanlığını Fazilet Patır’ın yaptığı Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu Toplantısında Ünlü Astrolog 2025 Yılını Değerlendirdi 

Güç Ve İlhamla Yeni Yıla Merhaba

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu, kadınların üretim gücünü ve girişimcilik yeteneklerini geliştiren, onların toplumsal hayatta daha fazla yer edinmesini sağlayan benzersiz bir organizasyon olarak dikkat çekiyor.

Platform, bugüne kadar düzenlediği etkinliklerle yüzlerce kadının iş dünyasına atılmasını desteklemiş, girişimciliği sadece kadınların değil, toplumun ortak bir değeri haline getirmeyi başarmıştır.



Kadınları ve erkekleri ortak bir vizyonda buluşturarak, eşitlik ve dayanışma temelli bir toplum hedefi için örnek teşkil eden platform, bu kez 22 Aralık 2024 Pazar günü Nakkaştepe Bridge Restaurant'ta bir araya geldi.

Platform Başkanı Fazilet Patır açılış konuşması;

Kadın Girişimciliği ve Toplumsal Dayanışma Vurgusu
“Kadın girişimciler, bugün buraya hayatın zorlu koşullarından ilham alarak, özveriyle ürettikleri ürünlerini sergilemek için geldiler. Her bir ürün, onların bireysel hikayelerini ve başarılarını yansıtıyor. Platformumuzda yan yana olmak; sadece kadın veya erkek değil, bir arada üretmek ve paylaşmaktır. Bugün burada bunu bir kez daha görüyor olmaktan gurur duyuyorum.”



2024’e Teşekkür, 2025’e Merhaba
“2024’ü geride bırakırken yaşadığımız zorluklar kadar şükredecek şeylerimiz de var. Bugün bu boğaz manzarasında buluşabiliyorsak, birbirimize destek oluyorsak, bunu da şükretmeye değer görüyorum. Yeni yıl için umudu, sevgiyi ve üretkenliği içeren bir başlangıç yapmak çok kıymetli.”

Kadın-Erkek İş Birliği ve Eşitlik Mesajı
“Platformumuzda Anadolu ve Avrupa Yakası'ndan eşit sayıda etkinlik düzenliyoruz. Bu, bizim eşitlik anlayışımızın küçük bir yansıması. Ancak kadın ve erkek birlikteliğini desteklemek, toplumsal kalkınmanın en temel gerekliliğidir. Bu bilinçle 2025 yılına daha büyük hedeflerle giriyoruz.”

Yaşanmışlıkların Değeri ve Geleceğe Bakış
“Bugün, dünyadan göçüp gittiğimizde geride ne bırakacağımızı düşünmek zorundayız. Toprağa bir ağaç mı bırakıyoruz, yoksa o ağacın köklerini mi kurutuyoruz? Bu soruların cevaplarını aramak, birey olarak hem kendimize hem topluma karşı sorumluluğumuzdur. Platformumuz bu değerlerle büyümeye devam edecek.”



Konukların ve Dayanışmanın Önemi
Toplantıya Türk Dünya İş Kadınları Platformu Kurucu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak ve eşi Osman Kalaşak’ın katılımı, etkinliğe ayrı bir anlam kattı. Patır, “Bu tür birliktelikler, enerjimizi artıran, dayanışmayı pekiştiren buluşmalar. Bugün burada yan yana olmak, geleceğe dair umutlarımızı ve hedeflerimizi paylaşmak için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

Kadınların potansiyelini ortaya çıkaran Vizyoner Kadınlar Derneği, hayatına dokunan hikayeleriyle ilham kaynağı oluyor. Konuk konuşmacı Türk Dünya İş Kadınları Platformu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak Kadının Gücü, Toplumun Geleceğidir dedi



Gülnur Anlar Kamaşak “Kadınlar Birbirinin Taçlarını Düzeltir”

Türk Dünya İş Kadınları Platformu Başkanı Gülnur Anlar Kamaşak, kadınların birbirine destek olması gerektiğine vurgu yaparak, “Kadınlar arasında kıskançlık gibi olumsuz duygulara yer yok. Özgüvenli kadınlar birbirlerinin taçlarını düzeltir. Başkalarının başarısını desteklemek, kendi başarımıza da güç katar,” ifadelerini kullandı.

Ailenin Gücü, Toplumun Gücü
Konuşmasında aile kurumunun önemine değinen Kamaşak, “Güçlü aileler, güçlü toplumları, güçlü toplumlar da büyük devletleri oluşturur. Aile, çocukların sevgi ve merhametle yetiştiği, bireylerin birbirine destek olduğu bir ortamdır,” Kendi ailesinden örnekler veren Kamaşak, anneliğin hayatındaki en değerli rol olduğunu belirterek, “Hayatta en çok anne olmayı sevdim,” dedi.



“Kadın, Toplumun Temelidir”
Kamaşak, kadının toplumdaki rolünü şu sözlerle özetledi: “Kadın, çocukları yetiştiren, topluma güçlü bireyler kazandıran temel unsurdur. Güçlü kadınlar, güçlü devletlere giden yolu açar. Kadının değeri ve gücü, toplumun geleceğini şekillendirir.”

Türk Dünya İş Kadınları Platformu’nun Misyonu

Türk Dünya İş Kadınları Platformu’nun başkanı olarak, iş dünyasındaki kadınların bir araya gelmesi ve dayanışma içinde olması için çalıştığını belirten Kamaşak, “Biz dernek değiliz, platformuz. Amacımız üyelerimizin bireysel başarılarını ve sosyal projelerini desteklemek. Yönetim kadromuzdaki kadınların her biri, kendi alanında çok başarılı hanımefendilerden oluşuyor,”

Sosyal Sorumluluk Projeleri ve İlham Veren Liderlik
Eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle topluma katkı sağlamayı amaçladığını dile getiren Kamaşak, “Kadınlar, toplum için çalışmalı ve örnek olmalı. Çocuklara sevgi, merhamet ve bilgiyi aşılayarak güçlü bireyler yetiştirebiliriz,” dedi.



Astrolog Dilek Kuş Temir, 2025’in Gökyüzü Rehberi ve Önemli Uyarılar

“Gökyüzü Temizleniyor” Şükürle Başlayan Bir Yıl

Astrolog Dilek Kuş Temir, 2025 yılı değerlendirmesinde “Gökyüzünü temizleyen yağmurlar, barajlarımızı dolduruyor; şükürler olsun,” diyerek yılın başlangıcını maneviyatla harmanladı. Kuzey Ay Düğümü’nün geçişine vurgu yapan Temir, “Bu geçiş, ruhsallığı ve maneviyatı ön plana çıkarıyor. Hiçbir şey tesadüf değildir,” ifadeleriyle yeni dönemin derinliklerine ışık tuttu.

Mars Retrosu, Öfkeyi Kontrol Edin

Yeni yılın agresif enerjilerle başlayacağını belirten Temir, 25 Şubat’a kadar sürecek Mars retrosunun bireysel ve global anlamda krizlere zemin hazırladığını vurguladı. “Kavgadan uzak durun; öfkeyle hareket eden kaybeder. İyilik, yardımlaşma ve gönül vermek kazandırır,” dedi. Kız çocukları, yaşlılar ve kimsesizlere yardım edenlerin bu süreçte ödüllendirileceğini de sözlerine ekledi.

Merkür Retrosu ve Estetik Uyarısı

Mars retrosunun ardından başlayacak Merkür retrosuyla ilgili özellikle kadınlara uyarıda bulunan Temir, “25 Şubat’tan 10 Nisan’a kadar estetik girişimlerden uzak durun,” dedi. Aynı dönemde ekonomik hareketlilik öngören Temir, “Para piyasalarında dalgalanmalara karşı pozisyon alın, düşünerek hareket edin,” tavsiyesinde bulundu.

Cesaret ve Girişimcilik Yılı

Haziran ayında Neptün’ün Koç burcuna geçişiyle birlikte cesaret ve girişimciliğin ön planda olacağını ifade eden Temir, “Adil davranarak iş için koşanların yolları açık olacak,” dedi. Ancak global anlamda ekonomik krizin varlığına dikkat çeken astrolog, “Eylül sonrası nefes almaya başlayacağız. Yine de birlikte güzel işlere imza atarak bu süreci daha verimli geçirebiliriz,” ifadeleriyle umut dolu bir mesaj verdi.

Sağlık ve Maneviyat Dönemi

Sağlık sektöründeki düzenlemelere ve sağlık çalışanlarına yönelik yeni gündemlerin oluşacağını belirten Temir, “Hastaneler ve sağlık kurumlarında karmaşalar olsa da dil bilinciyle hareket edildiğinde olumlu sonuçlara ulaşacağız. Maneviyatımıza önem verelim, hızlı adımlardan kaçınalım,” dedi.

2025, Olumlu Düşünce Kazandırır

Dilek Kuş Temir, konuşmasını “2025, hem maddi hem de manevi anlamda dört dörtlük bir yıl olsun. Kalbinizi iyilikle doldurun, huzur ve neşe sizinle olsun,” dilekleriyle sonlandırdı.

Astrolojiye ilgi duyanlar için 2025 rehberi, hem bireysel hem de global boyutta dikkat edilmesi gereken enerjilerle dolu görünüyor.



Yasemin Conker, Kişisel Gelişim ve Kolajen Harmanıyla Yeni Bir Bakış Açısı

Hayata Yeniden Başlamak

Yazar ve aile danışmanı Yasemin Conker, hayatındaki olumsuzluklarla başa çıkarken fark ettiği bir gerçeği paylaştı: “Hayatta ne ararsanız onu yaşarsınız. İnsanlar yaşlandıkça çöküşe geçer sanıyordum, meğerse başka bir gerçeklik varmış.” Kendi kişisel yolculuğunu seminerler ve eğitimlerle dönüştüren Conker, bu süreçte keşfettiği yöntemleri topluma aktarmak için önemli bir misyon üstlendi.

Kişisel Gelişim ve Kolajenin Gücü

Conker, kişisel gelişim ile kolajenin birleştirilmesi gerektiğine inandığını belirterek, bu uyumun hem psikolojik hem de fiziksel sorunları çözebileceğini vurguladı. “Bu harmanı oluşturduk ve bir vakıf kurarak bu bilgiyi yaymak için çalışıyoruz,” diyen Conker, programlarla bireylerin zihinsel ve fiziksel dengelerine katkıda bulunmayı hedefliyor.

Dezavantajlı Gruplara Destek Çağrısı

Yasemin Conker, vakfının özellikle dezavantajlı kesimlere yönelik projeler geliştirdiğini ifade etti. Pandemi döneminde eğitmenler yetiştirdiğini belirten Conker, “Zihinlerini temizleyerek eğitim alan bu eğitmenler, şimdi başkalarına ışık tutuyor. Daha fazla projeyi hayata geçirmek için desteğinize ihtiyacımız var,” diyerek toplumsal dayanışma çağrısında bulundu.

“İyi ki Varsınız”

Konuşmasını dinleyenlere teşekkür eden Conker, “İyi ki geldiniz, iyi ki varsınız,” diyerek bireysel gelişim yolculuklarına katkıda bulunmanın mutluluğunu dile getirdi.

Yasemin Conker, hayatta yeni bir boyut keşfederek bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarına yönelik çözümler sunan bir lider olarak dikkat çekiyor. Vakfıyla daha fazla insana ulaşmayı hedefleyen Conker’in bu mesajı, toplumsal farkındalık yaratma yolunda önemli bir adım.



Acil İhtiyaç Projesi Vakfı, 35 Yıldır Yarım Milyon Hayata Dokunuyor

Odak Noktası, Tek Ebeveynli Aileler

Acil İhtiyaç Projesi Vakfı (AİP) Genel Müdürü Ebru Gültekin, 35 yıldır Türkiye'de yarım milyondan fazla insanın hayatına dokunan vakfın misyonunu anlattı. Vakfın odağında, genellikle babaların terk ettiği tek ebeveynli aileler yer alıyor. Gültekin, “Anneler ve çocuklarını, gıda yardımlarından burs desteğine, hatta ev kiralarının ödenmesine kadar her alanda desteklemeye çalışıyoruz,” dedi.

360 Derece Destek Yaklaşımı

Vakfın insana dair her alanda var olmaya çalıştığını belirten Gültekin, desteklerin sadece büyük projelerle sınırlı kalmadığını vurguladı. “Bir çocuğun doğum günü pastasını almak, hayatında ilk kez vapura binmesini sağlamak ya da bir kız çocuğunu tiyatroya götürmek gibi mikro düzeyde de yardım ediyoruz,” diye ekledi.

Herkese Katkı Çağrısı

Gültekin, bireylerin kullanmadıkları kitaplarını, kıyafetlerini veya bilgi birikimlerini bağışlayarak bu çabalara destek olabileceklerini ifade etti. “Herkesin katkısıyla daha fazla hayatı değiştirebiliriz. Küçük dokunuşların bile büyük etkileri olduğunu unutmayalım,” diyerek toplumsal dayanışmaya davet etti.

Acil İhtiyaç Projesi Vakfı, toplumun en kırılgan kesimlerine uzattığı yardım eliyle sadece maddi değil, manevi anlamda da destek sağlıyor. Ebru Gültekin’in çağrısı, bireylerin küçük katkılarla büyük farklar yaratabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.



Kız Çocuklarını Koruma Derneği, Eğitim ve Destekle Geleceğe Umut Oluyor

Derneğin Amacı ve Misyonu

Kız Çocuklarını Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Evren Pekgönenç Tosun, derneğin 1983 yılında Bahçelievler’de başladığı yolculuğunu anlattı. Dernek, korunmaya muhtaç kız çocukları ve genç kızlara yönelik burs, sosyal destek ve mentorluk hizmetleri sunarak, onların eğitim yoluyla hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı oluyor. Tosun, “Amacımız, çocuklarımızı eğitime yönlendirerek, kolay yollara sapmalarını önlemek ve onları geleceğe hazırlamak,” dedi.

18 Yaş Sonrası Destek Çok Önemli

Koruma altındaki çocukların devletin sağladığı imkanlarla büyüdüğünü belirten Tosun, 18 yaşını doldurduktan sonra mesleksizlik nedeniyle büyük zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı. Bu nedenle dernek, kurum içi özel eğitimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birlikleri aracılığıyla çocuklara mesleki ve kişisel gelişim desteği sağlıyor.

Gönüllü Katılım ve Sıfır Eşya Desteği

Tosun, gönüllülerin dernek çalışmalarına katılmasının önemine dikkat çekerek, “Gönüllülerimizle, çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu anlarda, hastaneden kaymakamlığa kadar her türlü desteği organize ediyoruz,” dedi. Ayrıca, kullanılmış eşyaların kabul edilmediğini belirterek sıfır eşya bağışlarının teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.

İş İnsanlarından Destek Çağrısı

Toplantıya katılan iş insanlarından olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Tosun, dernekle iş birliği yapmaya başlayan Amerikan İş Adamları Derneği üyelerine teşekkür etti. “Birlikte daha büyük farklar yaratabiliriz. Çocuklarımızın hayatlarına dokunmak için hepinizin desteğini bekliyoruz,” diyerek çağrısını sonlandırdı.

Kız Çocuklarını Koruma Derneği, zor durumda kalan genç kızlara umut ışığı olmayı sürdürüyor. Eğitim ve sosyal destek odaklı bu çalışmalar, çocukların geleceğe güvenle bakmasını sağlıyor.



El İşçiliğiyle Hayat Bulan Yılbaşı Hediyeleri

Elim Sende Vizyoner Kadınlar Platformu, yılbaşı öncesinde girişimci kadınlar Evreka’dan Sena Öksüz&Şükran Öksüz, Julien Home’dan Nihal karaman&Seval Ergin el emeği ürünlerini sergileme fırsatı sunarak benzersiz bir etkinliğe Katkı sağladılar.

Seramik objelerden ev tekstili ürünlerine kadar geniş bir yelpazede sunulan bu özel tasarımlar, geleneksel el işçiliğini modern estetikle buluşturuyor. Her biri bir hikâye anlatan seramik eserler ve özenle işlenmiş ev tekstili ürünleri, yalnızca birer hediye değil, aynı zamanda emeğe duyulan saygının bir ifadesi olarak öne çıkıyor. Yılbaşı ruhuna anlam katan bu ürünler, kendine özgü tasarımlarıyla göz doldururken, yerel kültürün zarif bir yansımasını da sunuyor.



Kadın Girişimcilerden İlham Veren Başarı Hikâyeleri, Platform çatısı altında yer alan girişimci kadınlar, yaratıcılıkları ve girişimcilik ruhlarıyla ilham kaynağı oldular.

Seramik sanatını ustalıkla icra eden kadınların ellerinden çıkan her parça, sanatın ve emeğin büyüleyici bir birleşimi. Ev tekstili alanında faaliyet gösteren girişimci kadınlar ise sabırla dokudukları hikâyelerini, zarif desenler ve benzersiz işçilikle anlatıyor. Yalnızca hediyelik eşya alışverişi yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda kadınların ekonomik güce ulaşma mücadelesine destek olmak isteyenler için de eşsiz bir fırsat



Vizyoner Kadınlar Platformu hakkında biraz söz edersek;

Yardımlaşmayı ve dayanışmayı en güzel şekilde örneklendirirken, kadınların toplumdaki yerini öğrenmek için durmaksızın çalışıyor. Tüm bu çabalar, toplumumuza değer katan, güçlü bir kadın hareketinin temel taşlarını oluşturuyor. Kadınların üretimden sosyal sorumluluk projelerine kadar her alanda daha güçlü yer almasını sağlayan Elim Sende Vizyoner 

Platform sadece yerel değil, ulusal düzeyde etkili projeler geliştirerek, kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan güçlenmelerine önemli katkılarda bulunuyor. Her bir faaliyetiyle, toplumda kadınların rolünü güçlendirmeye yönelik farkındalık yaratmayı başarıyor.

Geleceğe dair umut verici hedefleri ve toplumda yarattığı pozitif etki ile Vizyoner Kadınlar Platformu gerçekten de ilham verici bir misyonu üstlenmiş durumda.

Dayanışma ruhunu da ön plana çıkarıyor. Yüzlerce gönüllü ve üyesiyle, ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın yanı sıra eğitim programları düzenleyerek kadınların bilinçlenmelerini sağlıyor.

Vizyoner Kadınlar Platformu, organizasyonları aracılığıyla invovatif projeler geliştirerek, kadın girişimcilerin desteklenmesine yardımcı oluyor ve onlara yeni fırsatlar sunuyor.Kadınlar Platformu, bu yılın son toplantısında yine anlamlı bir mesaj verdi. 2024’e teşekkür ederek, 2025’e umut ve heyecanla başlayan bu topluluk, geleceğin daha eşitlikçi ve üretken bir toplum için öncü olmaya devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com


13 Aralık 2024 Cuma

İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'-Yılmaz Parlar


  İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’ten Önemli Açıklamalar

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Aralık 2024 Meclis Toplantısı, 12 Aralık Salı günü gerçekleşti. Toplantıya, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’in gündeme dair önemli konuşması damga vurdu. Konuşmasında, bölgesel ve küresel ekonomik gelişmelere, Türkiye'nin dış politikalarına ve iç ekonomik meselelerine dair değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, aynı zamanda İstanbul'un ticari potansiyelinin altını çizdi.



Bölgesel Barış ve Suriye’yle Dayanışma Vurgusu
Şekib Avdagiç, Suriye ile ilgili olarak, Türkiye'nin bölgedeki barış sürecine olan desteğini yineledi. “Türkiye, ölü günlerinde olduğu gibi, iyi günlerinde de Suriye’nin yanında olmaya devam edecektir. Bölgenin masum halkının girişimlerinin devletlerine kavuşmasını diliyoruz” dedi. Suriye'nin zorlu koşullarına dikkat çeken Avdagiç, uluslararası toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti.



Mevlana ve Mehmet Akif’i Yad Ettik
Konuşmasında, Türk kültür ve sanat dünyasının önemli isimlerinden Mevlana'nın 750. ölüm yıl dönümünü ve milli şair Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anan Avdagiç, her iki ismin de Türk milletinin ortak değerlerinin simgesi olduğunu vurguladı. Avdagiç, özellikle Mehmet Akif Ersoy’un özgürlük ve ideal toplum anlayışının, bugün hala Türkiye için önemli bir yol haritası sunduğunu ifade etti.



2024 Küresel Ekonomi Beklentileri ve Türkiye’nin Durumu
Avdagiç, küresel ekonomi ile ilgili 2024 yılına dair öngörülerde de bulundu. Küresel büyümenin yavaşlamaya devam edeceğini belirten Avdagiç, Türkiye’nin ihracatının bu yıl %50 oranında artış gösterdiğini açıkladı. Ancak, enflasyon ve işsizlik gibi sorunların Türkiye için hala önemli bir meydan okuma olduğunu vurguladı. “Enflasyonla mücadele, önümüzdeki yılın en önemli gündem maddelerinden biri olacak. Kamu maliyesinin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğine inanıyoruz” dedi.



Asgari Ücret ve Çalışan Hakları Üzerine Değerlendirmeler
İstanbul Ticaret Odası Başkanı, asgari ücretin sadece bir gelir değil, aynı zamanda bir sosyal güvenlik aracı olduğunu belirtti. “Asgari ücret, işsizlik maaşı ve kıdem tazminatları ile birlikte belirlenmeli” diyen Avdagiç, asgari ücret artışlarının hem çalışanlar hem de işverenler için büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini sağlamak için harcama ve tasarruf dengesinin de dikkatle gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

İstanbul’un Ticari Potansiyeli ve Uluslararası İşbirlikleri
Avdagiç, İstanbul'un ticaret ve yatırım açısından dünya çapında önemli bir merkez olma yolunda hızla ilerlediğini belirtti. Şehri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için stratejik bir ekonomik ve kültürel merkez olarak tanımlayan Avdagiç, hükümet ve iş dünyası olarak İstanbul'un avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmek için sürekli bir işbirliği içinde olduklarını vurguladı. Özellikle dış ticaretin artırılması ve İstanbul'un uluslararası ticaret alanındaki rolünün güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.



Türkiye’nin Ekonomik Hedefleri ve 2025 Beklentileri
2025 yılı için Türkiye'nin ekonomik hedeflerine değinen Avdagiç, büyüme beklentisinin arttığını ancak işsizlik oranlarının hala yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca, küresel enflasyonun etkilerinin Türkiye üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabileceğini, bununla birlikte fiyat artışlarının önüne geçilmesi için yapısal reformların gerekliliğini ifade etti.

İstanbul Ticaret Odası'nın Çalışmaları ve Üyeleriyle İşbirliği
Son olarak, İstanbul Ticaret Odası’nın yaptığı çalışmalar ve üyeleriyle olan işbirlikleri hakkında da konuşan Şekib Avdagiç, İTO'nun İstanbul'un ticari ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak adına büyük bir sorumluluk taşıdığını söyledi. "İstanbul'da ticaretin büyümesi, Türkiye'nin büyümesine büyük katkı sağlayacaktır" diyerek, tüm İTO üyelerinin katkılarıyla daha güçlü bir İstanbul ekonomisinin mümkün olacağını belirtti.



İstanbul Ticaret Odası Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda Dr. Erhan Erken'den Kritik Mesajlar, Suriye, Gıda Sektörü ve Sürdürülebilir Kalkınma Vurgusu

İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Aralık 2024 Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında iç ve dış politikadaki önemli gelişmelere değindi. Türkiye'nin ekonomik geleceği ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda kritik mesajlar verdi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Meclis toplantısında, Türkiye'nin ve dünyanın önemli gündem maddelerine dair görüşlerini paylaştı. Konuşmasında hem uluslararası hem de yerel gelişmeleri değerlendirirken, özellikle sürdürülebilir kalkınma, tarım ve gıda sektöründeki geleceğe dönük stratejilere dikkat çekti.

Suriye'deki Durum ve Türkiye’nin Dış Politika Stratejileri

Gıda Sektöründe Sürdürülebilirlik ve Yeni Yaklaşımlar

Sürdürülebilir Kalkınma ve Gelecek Nesillerin İhtiyaçları

Tarım ve Hayvancılığın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Gelişmesi

İstanbul’un Ekonomik Potansiyeli



Dr. Erhan Erken'in konuşmasında öne çıkan başlıca gündem maddeleri arasında Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin bu bölgedeki stratejik rolü vardı. Erken, Suriye'deki çatışmaların Türkiye'yi doğrudan etkileyen bir durum olduğunu belirterek, bu süreçte Türkiye'nin güvenlik ve dış politika stratejilerinin önemini vurguladı. Özellikle, İsrail'in Suriye'nin güney sınırındaki askeri hareketlilikleri ve Türkiye'nin bu alandaki güvenlik stratejilerini dikkatle takip ettiğini ifade etti.

Bunun yanı sıra, İstanbul’un ekonomisi ve gıda sektöründeki sürdürülebilirlik çalışmalarına da değinen Dr. Erken, gıda israfı ve çevresel kalkınma konularında kritik mesajlar verdi. "Sürdürülebilir kalkınma, sadece bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamalıdır" diyen Erken, bu bağlamda tarım ve hayvancılığın Türkiye’nin kalkınmasında çok önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.

Erken, özellikle gıda sektöründeki dönüşüm ve çevre dostu uygulamaların ön planda tutulması gerektiğinin altını çizdi. "Gıda sistemlerinde bütünsel bir yaklaşım benimsemeliyiz. Bu, sadece üretim değil, aynı zamanda tüketim, geri dönüşüm ve israfla mücadeleyi de kapsayan bir süreç olmalıdır" ifadelerini kullandı.

İTO Meclis Başkanı, gıda sektörüyle ilgili önemli gelişmelere de değindi. Kasım ayında düzenlenen Türkiye Gıda Sanayi Zirvesi’ne katıldığını belirterek, bu zirvede yapılan konuşmaların ve atılan adımların, Türkiye’nin gıda sanayiindeki sürdürülebilir büyüme için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Erken, gıda sanayi ihracatının 18,9 milyar dolara ulaştığını ve bu rakamın daha da artırılması gerektiğini ifade etti.

Sürdürülebilirlik ve Tarımın Geleceği
Konuşmasının ilerleyen kısmında sürdürülebilir kalkınmanın önemi üzerine odaklanan Dr. Erhan Erken, "Sürdürülebilir gelişme, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken geleceğin gereksinimlerini yok etmemelidir" diyerek, tarım ve hayvancılığın çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Gıda üretiminin, çevreyi tahrip etmeden yapılması gerektiğinin altını çizen Erken, "Gıda sistemindeki bütünsel yaklaşım, sadece üretimi değil, aynı zamanda çevreyi de korumayı hedeflemelidir" dedi.

İbrahim Çağlar’a Vefa
Dr. Erken, konuşmasının son bölümünde 11 Aralık'ta kaybettiğimiz iş dünyasının önemli isimlerinden İbrahim Çağlar’a da değindi. "Çok değerli dostumuz, iş dünyasının liderlerinden İbrahim Çağlar’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisi iş dünyasına büyük katkılarda bulundu ve İstanbul’un ekonomik büyümesine önemli bir iz bıraktı" diyerek, merhum Çağlar’a rahmet diledi.

yilmazparlar@yahoo.com

CEO Ece Şahin’den Başarılı İhracat Hamleleri-Yılmaz Parlar

  ANA SAYFA SİYASET EKONOMİ SEKTÖRLER SAĞLIK BİLİŞİM GÜNCEL TURİZM GASTRONOMİ SANAT MAGA...